Avatarımdan koçluk hizmeti alır mıydınız?
Son zamanlarda yurt içinde ve yurt dışında katıldığım mesleki konferans ve webinar buluşmalarında en çok karşıma çıkan konu ‘’Koçluğun geleceği ne olacak?’’ konusu.
Acaba yapay zekâ (AI) bizim yerimizi alacak mı? Gözlükleri takıp Avatarlar bize koçluk mu yapacak?
Size

bu konudan söz etmek istiyorum. Aslında bu yazının tamamı hayli uzun ve yakında web siteme yükleyeceğim ama burada biraz özet olarak söz etmek istedim. Geçenlerde Prof. David Clutterbuck’un bu konuda bir toplantısına katıldım. Konuşulan konu yapay zekânın koçluğun alanına nasıl ve ne kadar girebileceği ile ilgiliydi.
Biliyor musunuz ben uzun yıllardır (sanırım 3-4 sene olmuştur) akıllı telefonumda bir aplikasyon kullanıyorum. İsmi Ada. Her girişimde beni sevgiyle karşılıyor. Vereceğim bilgilerin kendimle mi yoksa bir başkasıyla mı ilgili olduğunu soruyor ve sonra şikâyetin ne Bozkurt? diyor. Ben de ona başlıyorum anlatmaya. İşte şuram ağrıyor, buram acıyor vs...
Bana ardı arkası kesilmeyen sorular soruyor. Bir cevabı anlamadığı zaman daha da detaylandırıyor. Uzatmayayım sonunda hastalığımla ilgili en az 3-4 tane olabilirlik söylüyor. Ayrıca her bir sonucun dünyada kaç insanda ve yüzde kaç görüldüğüne kadar istatistikler döküyor. Tedavi şekillerini özetliyor. Ve tabii ki sonunda bir doktora görünmeden bu bilgilerle karar verme diyor.
Yapay zekanın bir bakıma insan robotlar üretmek yerine robotlaşan insanlara bir çözüm üretmek olduğunu düşünüyorum.
Prof. Clutterbuck bugün basit bir robot, insan algoritmasını tutarlı bir şekilde uygulayabilir dedi. Temel yapay zekâ ise bu algoritmaları daha da geliştirebiliyormuş. Gelişmiş yapay zekâ kendisine verilen veriler çerçevesinde yaratıcılık sunabiliyor ve insan etkileşiminde karşı tarafın tepkilerini tahmin edebiliyormuş. Süper yapay zekâ ise ‘’merak’’ sergilemeye başlıyormuş.
Yani düşünsenize benim avatarım size koçluk yaparken genellikle bir insanın fark edemeyeceği kadar kısa olan ifadelerinizi hemen algılayabilecek ve kaydedecek.
Hatta stres ve kaygı gibi fiziksel belirtilerinizi de benden daha iyi gözlemleyebilecek.
Konuşma kalıplarınızı fark edecek, sınıflayacak ve kaydedecek. Önceki tüm görüşmelerin izin kayıtları benim Avatarın hafızasında olacak.
Ve en önemlisi karşımda otururken içinden düşündüğünüz ‘acaba bu adam beni yargılıyor mu?’ endişeniz hiç olmayacak. Sonuçta robot. Yargılasa ne olur
Şaka bir yana yaratıcı çözümler üretmek, çeşitli verileri bir araya getirmek, ölçme ve değerlendirmeleri hızlı yapmak, örüntüleri hızlıca fark etmek gibi onlarca belki yüzlerce işimize yarayacak özellikleri olacak yapay zekanın. Ama bunun yanında yazılımı yapan kişilerin örneğin, cinsiyet temelli veya ırksal önyargıları varsa bunlar da duruma etki edebilecek. Ya da karmaşık durumları çok basitleştirebilecekler. Yani olumlu etkileri yanında olumsuz tarafları da olmayacak değil.
Yapay zekâ;
Duyguları tanıyabilir ama hissedemez!
Empatiyi yansıtma olarak yapabilir ama içinde şefkat olmaz!
Kombinasyonları ve olasılıklara dayanarak sonuçları çıkartabilir ama hayal gücü olamaz!
Koçluk görüşmelerimizin en can alıcı çalışmalarından biri olan iç görüye giremez girerse çıkamaz
Koçluk 3 ana sütün üzerinde çalışır.
Koçluğun kalbi, bilimi ve sanatı.
Eminim yapay zeka bizim mesleğin bilimini yapabilir ama diğer iki sütun boş kalırsa o koçluk işlemez.
Sonuç olarak şunu söyleyebilirim:
Temel performans koçluğu uygulayan, mesela sadece GROW modeliyle çalışan, öngörülebilir metotlar ve kalıplar uygulayan koç arkadaşlarımız bence yüksek risk grubundadır. Yapay zekâ onların yerini alabilir.
Veya davranış değişikliği çalışmalarında temel koçluk bilgilerini kullanarak yapay zekanın nimetlerinden faydalanmayı göz ardı eden koçlar da risk grubunda olabilir.
Dönüşümsel koçluk yapabilen, kişisel deneyimleri ve geçmiş tecrübeleri sebebiyle olaylara farklı bakış açılarından bakabilip yüksek düzeyde değerlendirme yapabilen ve her şeyden önemlisi bilgeliğinden beslenen koçlar için ise bir tehlike olduğunu hiç düşünmüyorum.
Yapay zekâ ile kuracağımız güzel ortaklıklar koçluk mesleğimizi ve bu meslekteki başarılarımızı çok daha ileri boyutlara taşıyacaktır.
Comments